5 Nisan 2012 Perşembe

O' nun hikayesi

Gönderen Pisun zaman: 00:05

empati..üstüne en çok düşünüp gerçekten, yürekten uygulamaya çalıştığım sihirli kelime..kendini birilerinin yerine koyup ne yapardım, ne yapmalıyım düşüncesi..insana sanki dünyanın en zor şeyi gibi gelir bu, oysa biz insanların çoğu, günde bilmem kaç kez başkasıymış gibi davranırız..bu bizim  kendi olma içgüdümüzü bastıran en önemli egodur..hayata başkasıymış gibi kolayca bakıverirken empati yaparken neden zorlanırız ?
kendin olmamak, hayata bakarken gözlük takmak derken hiç hiç zorlanmıyoruz..bu iki konuda da maşallah doğuştan oscar ödülü almış sanatçılar gibi tek ayak üstünde binlerce oyun sergiliyoruz hem kendimize hem cümle aleme..çok ta güzel kıvırıyoruz bu işi kendimize bile oynuyoruz bu oyunu..sıra başkası yerine kendimizi koymaya geliyor orda duruyoruz..onun yerinde biz olsaydık..a yoo asla ben öyle davranmazdım, öyle söylemezdim mi diyoruz? evet aynen öyle yapıyoruz işte..
olay çok karmaşık aslında; bu karmaşayı alt beynimiz kolayca çözüyor çözmesine de, biz nelerin altına gizleyip görmezden gelebiliyoruz.. tam olarak beni üzerinde düşündüren şey işte bu..başkalarını anlamamak için nelerin arkasına gizleniyoruz..sanırım bu garip bir tatmin..karşımızda ki insanı anlamaya çalışmanın en kolay yolu O nun yerine kendimizi koymakken; bizler O nun üstüne basıp tatmin oluyoruz..bu tatminin sonucunda geçici, hayal mutlulukları gerçek sanıyoruz sanırım..peki başkasını anlamamak neden bize sahte bir mutluluk versin ki dimi..böyle sahte bir şey bizi neden beslesin..hani açken, çok açken önümüzde de her yemeğin olduğu bir masada neden biz bir dilim ekmekle doyalım ki..oturalım o masaya canımızın istediği, gerçekten çok sevdiğimiz yemeklerden bol bol yiyip doymak yerine neden bu gerçek aç kalış..ne alakası var..diyorsunuz duydum sanki..
şöyle ki; hiç büyümemiş, yaşam boyu rengarenk değişik kişilikler gözlüğü takmış sürekli doyurulmayı bekleyen egolarımız gün boyu zırlar durur..AÇIM..AÇIM..AÇIM..bizlerse bu yüzden işte her fırsatı değerlendiririz.uyanıp evden çıkar, insanların içine karışırız..tıpkı aç karnını doyurmak için avlanan eski insanlar gibi..egolarımız için avlanırız..çöpleri toplayan insanlara bakarız göz ucuyla..hızlandırırız adımlarımızı çooook pis kokuyor burası..birde üstüne üstlük trafiği tıkamış çöp kamyonu..ego için mükemmel bir av bu durma hemen doyur karnını..kaç ordan pis kokuyor ya çöpü toplayanlar da pis kokmuş terden..şöyle pis bir bakış at, kornadan çekme elini..ne de olsa sen çöp toplasan ter kokmaz trafiği de tıkamazdın..okula vardın kızın biri yağlı saçlarla geziniyor iykk iğrenç..sen olsan asla öyle dışarı çıkmazdın değil mi? evet çıkmazdın o zaman hemen doyur egonu..kızın biri arkadaşının sevgilisini ''elinden aldı''..off çok ağır suç bu durma! doyur karnını egonun..sen olsan asla yapmazdın..oysa lisedeyken sen en yakın arkadaşının sevgilisiyle birlikte oldun diye kaşar koymuşlardı kalem kutuna..olsun ama şimdi olsa yapmazdın..ne de olsa şimdiki arkadaşların bilmiyor bu olayı..eve döndüğünde annen sinirlendiriyor seni çünkü geç kaldın..sen anne olsaydın asla böyle olmazdın dimi..haklısın olmazdın..utanma sakın doyur bir an önce egonu..
ne çok sahte mutluluk var hayatta bazen şaşıyorum..sonrada anlıyorum zaten bu genel mutsuzluğu..bu sahtekarlık bu ödüllere layık bitmez tükenmez show, egomuzu doyururken bizleri yok etti..
em - pa - ti..başkasının yerine kendini koy..bunu yap..O nu anla düşmanın olsa bile..önce kendini keşfet ki O nu ele geçiresin..düşünsene avucunun içi gibi bildiğin birinden göreceğin zarar ne olabilir ki..zarar veremez sana..kesinlikle bu böyle..
birilerini anlamaya çalışmak; sahte geçici mutluluk yerine, sağlam ömür boyu bizi mutlu edecek bir kaynak sağlar bize..gerçekten doyurur..hem gözümüz hem karnımız hem de iç dünyamız doyar..gerçekten mutlu olmayı başarmışsak eğer bilmeliyiz ki artık başkalarını anlıyoruz..gerçekten anlıyoruz..yargılamadan önce O oluyoruz..O olunca artık yargılamak çok ama çok zorlaşır..yargı yoksa hayatımızdan koca bir pisliği attık..ohh! bugün nedensiz bir mutluluk var üstüme neden ki acaba?

0 yorum:

 

Ben v.s