masmavi gün geceye dönüşmekte denizin maviliğinde,
gecenin, kırmızı, sarı, turuncu rengini alıyor deniz..
ve ölüyor gün, bütün görkemiyle denizde boğuluyor..
bir martı günün geceye yenildiğini umursamadan
kanat çırpıyor yiyeceğe,
ve beyazı bölüyor geceyi, ışık oluyor
bir karınca hala taşıyor yemini, kumların üzerinde..
kıyıda kimse yok,
evlerin lambaları geceyi ve denizi bölüp,
ışıktan bir yol oluşturuyor.
tabak şıkırtıları, pişen balıkların, etlerin kokuları
yükseliyor geceye
insan sesleri geceye karışıp dalgalarda kayboluyor.
martı hala inatla uçuyor;
yiyecek peşinde.
karınca yok artık.
martı son ışığını saçıyor geceye ve denize
bu Onun son dalışı oluyor.
gümüş bir lira görüyorum martının ağzında parlayan
martı,
gümüş lira ve beyaz ışık süzülüp yanıbaşıma geliyorlar..
ben elimde ki ekmeği bölüşürken martıyla,
martı gümüş lirayı yitirip gidiyor..
ben şaşkın , kumları karıştırırken buluyorum gümüş lirayı..
martı yok artık;
sadece rengiyle çizdiği ışık yolu; denizin ve gecenin üzerinde
ve insanlar hala konuşuyorlar, gülüyorlar evlerinde;
tabaklar hala şıkırdıyor..
elimdeki gümüş lirayı atıveriyorum gökyüzüne ;
olanca kuvvetimle;
ve o an yıldızlar gururla parlıyorlar
gecede ve
denizde ve
benim gözlerimde..
18 Nisan 2012 Çarşamba
Kaydol:
Kayıt Yorumları (Atom)
0 yorum:
Yorum Gönder