26 Mart 2012 Pazartesi

senin hikayen

Gönderen Pisun zaman: 03:02
Mutlu sonla biten masalla başlar ilk adımlar.. giderek kısa bazen fantastik bazen çok kısa, bazen çok gerçek kısacık hikayelerle tanımlarız aldığımız yolu.. içimizdeki küçük adımlar kısacık sonlar yavaş,yavaş örgülü bir sona; düşünen bir başlangıca doğru çeker hatta iter bizi..içinde belki de kendimizi bulduğumuzu sandığımız kocaman -aslında küçücük büyük evrenler sarar o tanımsız bize uzak bizi..hep başkalarını tanımak gerekir; masallardaki, hikayelerdeki ders kitaplarındaki yada ne bilim tv deki, hayal dünyamızdaki ...başka başka aletlerin adlarını, hayvan adlarını, ülkeleri, şehirleri, bilmediğimiz dilleri merak eder, okuruz, düşünürüz ..bu bir öğreti sanırım kendinden önce başka şeyleri tanımak, öğrenmek, bilmek..kendini tanımayan insan için orta yaşlarda bu eskiden beri öğrenilen tanıma; sonralarda kendini koruma içgüdüsüyle birleşir çünkü bence kendini tanımayan insan kendini kendinden koruma içgüdüsüyle hareket etmeye başlar..
işte zaten hikayelerde böyle başlar küçük tanımlarla.. öyle ya hikayedeki kızın adını bilmesek  onu nasıl tanımlar beynimiz ..evet önce isim sonra kimlik geliyor.. mesela kızın annesi ölmüştür babası evlenmiştir yeniden, üvey anne kötüdür..hemen tanımlarız ..YAZIK KIZA ..bu yazık kıza bir tanımdır; biz o değiliz nasılsa biz kimiz neyiz önemli değil ki, biz o değiliz sonuç bu!..
bu insanı rahatlatan kendinle kaldığında ohh çektiren iç gıcıklayıcı bir kaçış gibi ama kaçıştan çok bu bir bakış açısı.. kendinden kaçarak kendin almaktan uzaklaşarak ahhh vahhh yazık demek en kolayıdır-kaçış kolay-..hikaye ilerledikçe bizim zavallı kız aşık olur.. kim bilir.. biz şaşar kalırız yuh artık bunca kötülüğün içinde nasıl bir güneş ki bu sıcacık ama bu kız hak etti deriz içten içe ..bide kıskanırız sanırım, hani hikayedeki kız bize uzak bir yerde ya; aşkta uzaklaşır o anda bizden..neyse ki Allah'tan hikayeler kısadır, hikaye bitecek bizde kendi dünyamızda aşık olacağızdır ya illaki..sonraki sayfada kızın aşık olduğu adam gazozuna ilaç koyduğunda ohhhh Allah'ım neredeyse bide kıskanacaktım kızı dersin-deriz..kendinden uzak yaşamak en emin yoldur- iddiaya varım insan ırkının yarısından çoğu için.yıllar geçer çevremizdeki her şeyi tanımakla övünerek uzun yıllar geçer hatta kimimiz bilgi yarışmalarında kasılırız, genel kültürüm süper herkesle yarışırım deriz..özel hayatlarımızsa o anda hala hızlı hızlı kaçar bizden ..içimizdeki biz kaçtıkça bizden gitgide küçülür özümüz.. burda, klasik ben kimim neyim ne olursam olayım diyaloglarına girmicem de, burdan direk özden uzaklaşan insanların, uzaklaşan özün yerine kendilerinin ufaldığından demvurucam.. karışık oldu biraz hemen derinleştireyim.. şöyle ki öz hep öndedir -özden kastım asıl sen, ben, biz, şimdi o önde olunca biz uzaklaşıyoruz ya; biz geriye yol alıp gittikçe küçülürüz..zerre olana kadar devam eder bu, belki de fark etmezsek yok olana kadar..yok olan gene biziz ama öz değil.. burda gülesim geldi sizin kafa karıştı ..
hikayeye devam edelim en iyisi kız içsin gazozu kötü yola düşsün hatta- bide benden gözlerine kezzap atsın pezevengi kör olsun..sen rahatsın dimi..rahatla sen, güvendesin.. kendinden uzaklaştıkça bu güven saracak seni işte.. kendini tanımak için çabalarsan acı çekeceksin çıplak kalıp böbürlenmelerinden arınacak sen bir hiç olurken özün olmayı başaracaksın..anlamadıysan bunları hikayedeki kızı düşün o kimselerin hissetmediği derin oh çekişini ..inan bana o kız için de ,bu başkasının hikayesi..inan bana..
o akıttığın göz yaşları ,o kıskançlık krizleri,o böbürlenmeler seni kendi sevgisizliğinle sarar kucaklar..bence hayat bir nokta olmaktan öte bir şeydir..hayat hep iki üç noktalardan ibaret bir süreçtir..ve bu süreç kendi içsel yolculuğun kendin olma serüvenindir.. bunu dene bence..

0 yorum:

 

Ben v.s